Beyin Check-up’ı Niçin yapılır?
Son yıllarda, beyin damarlarının tıkanmasına veya kanamasına bağlı felç kalanların sayısı, istatistiki verilere göre neredeyse birinci sırayı almıştır. Özellikle, genç yaşta geçirilen beyin kanamasının en sık nedeni olan anevrizma, genellikle hasta felç olduktan sonra çekilen ilk beyin MR’ında tespit edilmektedir. Halbuki anevrizma, tespit edildiği takdirde; küçük bir müdahale veya yapılan operasyonla önlenebilir. Bunun dışında, aktif olmayan MS plakları, kas hastalıklarının erken dönemleri, epilepsi, bel, boyun fıtıkları, beyin ve boyun damar hastalıkları gibi, hayatı olumsuz yönde etkileyen hastalıklar erken tespit edilirse büyük oranda önlenir.
Davranışlarımızı ve duygularımızı idare eden beyin ve sinir sisteminin, bu işlevi gören bölümlerinin işleyişi bozulursa; depresyon, kişinin kontrol edemediği ve hayatı çekilmez hale getiren takıntı, aşırı sinir, uykusuzluk, aşırı uyku gibi duygu durum bozuklukları oluşur. Yapılan testler ve görüşmeler sayesinde, kişinin bu tür gizli kalmış duygu bozuklukları tespit edilir ve tedavisi yapılır.
Beyin Check-up’ı Nasıl Yapılır?
Bu kontrol ikiye ayrılır. Birincisi; beyin ve sinir sisteminin görüntüleme ve laboratuvar yöntemleriyle incelenmesidir. Beyin ve sinir hastalıklarını tespit etmeye yönelik; kan tetkikleri, beyin MR’ı, gerekirse beyin elektrik dalgalarını tespit eden EEG, kas ve sinir hastalıklarını tespit etmede kullanılan EMG; bu incelemeleri yapmamızı sağlar. Beynin uzantısı olan gözün ve göz dibinin kontrolü birçok beyin hastalığı hakkında bilgi verir. Damarsal hastalıklara zemin hazırlayan, vücutta halsizliğe sebep olan diş eti ve başta baş ağrısı olmak üzere birçok ağrıyla bağlantılı olan diş çürükleri için diş ve diş eti kontrolü, check-up için vazgeçilmez muayenedir. İkinci olarak ise, içinde bulunduğumuz ruhsal halimiz veya farkında olmadığımız ruh hastalıklarını belirlemek için psikolojik testler ve görüşmeler yapılır.
Beyin Check-up’ı Ne kadar Sıklıkla Yapılmalıdır?
Tüm beyin ve sinir sistemi detaylı incelendikten sonra, çıkan sonuca göre, ilk inceleme kadar kapsamlı olmasa da her yıl yaptırmanızda fayda vardır.
Şirketlerin İşe Alım Süreçlerinde Adayları ve veya Mevcut Personeli Bedensel ve Ruhsal Değerlendirmeden Geçirmesi Etik Midir?
Çocuğunuzu her gün okula taşıyan servis şoförü epilepsi yani sara hastası mı, okuldaki anaokulu öğretmeni pedofili yani sübyancı mı, yüzlerce kişinin çalıştığı bir şirkete alınan yöneticide kişilik bozukluğu var mı, alınan muhasebecide çalma hastalığı olan kleptomani var mı?
İşe alımlarda bu testler yapılmadığı için bu soruların cevabını tabii ki bilemiyoruz. Bu testlerin amacı, kişinin özelini deşifre etmek değil; tüm şirket çalışanlarını, şirketin hizmet ettiği tüm kişileri, kısaca hepimizi ilgilendiren sorunları tespit etmektir. Ayrıca kişinin farkında olmadığı, henüz belirti vermemiş, beyin ve sinir sistemi hastalıklarının bu testler sayesinde önceden tespit edilmesi kişi açısından da önemlidir. Örneğin, büyük bir beyin anevrizması, yani baloncuğu olan bir şirket yöneticisinin anevrizmasının patladığını ve kişinin yaşamını kaybettiğini ya da sakat kaldığını düşünün. Bu hastalığı tespit etmenin etikle bir ilgisi olabilir mi? Yine önemli bir göreve getirdiğiniz kişinin suç işlemeye meyilli, psikopat kişilikli olup olmadığının ya da çalma hastalığının tespit edilmesinin etikle ilgisi olabilir mi?